12 Kasım 2012 Pazartesi

SGK’lılara özel hastane farkı kalktı


SGK’lılara özel hastane farkı kalktı

Mapfre Genel Sigorta ve Medical Park Grubu arasında yapılan anlaşma ile tamamlayıcı sağlık sigortası başladı.


Buna göre, SGK’lı kişiler, özel sağlık sigortasını çok düşük primlerle yaptırabilecek ve hiçbir fark ödemeden özel hastanelerde tedavi olabilecekler.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), geçtiğimiz aylarda bir genelge yayınlayarak, hem SGK’lı olup hem de özel sağlık sigortası bulunanların, tedavi giderlerinin belli bir kısmını SGK’ya fatura edebileceklerine imkan tanımış, böylece tamamlayıcı sağlık sigortası uygulamasının da önünü açmıştı. Bu konuda da ilk adımı Mapfre Genel Sigorta ile Medical Park Hastaneler Grubu attı ve tamamlayıcı sağlık sigortası başladı. Buna göre, SGK’lı kişiler, özel hastanelerde hiçbir fark ödemeden tedavi olabilecekler.
Mapfre Genel Grubu CEO’su Serdar Gül, yaptıkları anlaşma çerçevesinde ‘Fark Yok Sigortası” adı verdikleri sigorta ürünü ile tamamlayıcı sağlık sigortasının ilk kez hayata geçirildiğini söyledi. Serdar Gül, yaklaşık bir yıldır üzerinde çalıştıkları bu sigortanın SGK’lılara büyük avantajlar sağlayacağını belirterek, tamamlayıcı sigorta yaptıranların Medical Park’ın tüm hastanelerinde fark ödemeden tedavi olabileceklerini kaydetti.

ÖZEL SİGORTANIN 3’TE 1 FİYATINA

Serdar Gül, tamamlayıcı sigorta sayesinde özel sağlık sigortasının 3’te bir fiyatına alınabileceğini vurgulayarak, “SGK’lı kişiler, tamamlayıcı sağlık sigortasını çok uygun fiyatlarla yaptırabilecekler. Primler, İstanbul dışındaki illerde daha düşük olacak” dedi.
Serdar Gül, tüm sigorta sektörünün hastanelerle benzer anlaşmalar yapıp, tamamlayıcı sigorta uygulamasına geçmeleri gerektiğini savunarak, şunları söyledi: “Sigorta şirketleri bu işe girsin ve uygulama tabana yayılsın, böylece de özel sağlık sigortası ucuz olsun, herkes yaptırabilsin istiyoruz. Biz, yaptığımız anlaşma ile bu işin öncüsü olduk ve biraz da sosyal sorumluluk üstlendik. Eğer tamamlayıcı sigorta yayılırsa 5 yılda, 5 milyon kişi özel sigorta yaptırır.”
Medical Park Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Usta ise, Mapfre Genel Sigorta ile yaptıkları anlaşma hakkında şunları söyledi: “Tamamlayıcı sağlık sigortasını ilk kez hastalarla buluşturuyoruz. Buna göre; İstanbul’dan Batman’a, Samsun’dan Antalya’ya 13 ilde hizmet veren 16 hastanemiz ve 2 tıp merkezimizde SGK’lı kişiler hiçbir fark ücreti ödemeden tedavi olabilecekler.”

Dört kişilik ailenin primi 3 bin 276 lira

Yapılan tamamlayıcı sağlık sigortası anlaşmasına göre, dört kişilik bir ailenin yıllık sigorta primi 3 bin 276 lira olacak. İstanbul dışında ise bu prim, 2 bin 201 liraya kadar düşecek. Serdar Gül, anlaşmanın içeriği hakkında şu bilgileri verdi: “Sadece SGK’lı kişiler bu sigortayı satın alabilecek. Sigorta; doktor muayeneden tahlile, radyolojiden modern teşhis yöntemlerine, fizik tedaviden cerrahi müdahaleye kadar tüm teminatları kapsıyor. Sigortanın primlerine
gelince, 45 yaşındaki bir erkek için belirlenen prim, 780 lira; 40 yaşındaki bir kadın içinse 975 lira.


http://finanshaber.mynet.com/

19 Mart 2012 Pazartesi

Özel hastanelerin vatandaştan alacağı ilave ücret artırıldı


Özel hastanelerin vatandaştan alacağı ilave ücret artırıldı


Özel hastanelerin vatandaştan yüzde 70'e kadar alabildiği ilave ücret oranı yüzde 90'a çıkarıldı. Karar Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.


Sosyal Güvenlik Kurumu, özel hastanelerde yapılan her türlü tetkik ve tedavi işlemi için ayrı ayrı fiyat belirliyor. Hastanelere de, hastadan tespit edilen bu rakamın belli bir miktarı kadar katkı yapı isteme hakkı tanınıyor.
Örneğin bir tetkik için devlet 100 lira fiyat belirlediyse hastane SGK'dan aldığı 100 liranın yanı sıra hastadan da en fazla yüzde 70'i kadar (70 TL) isteyebiliyordu. Yeni düzenlemeyle bu oran yüzde 90'a (90 TL) çıkarıldı.
Özel hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Başkanı Dr. Reşat Bahat, Radikal'e yaptığı açıklamada, "Bu sorunları tam olarak gidermez. Yine de 90, 70’ten büyüktür. Bu karar bizim için ‘yetmez ama evet’tir” diye yorumladı.
Bahat, "Olayın başka boyutu daha var. Özel hastaneler verdikleri hizmetlerin yüzde 50’sinden fark alamıyor ve hizmetlerimizin ücreti de 6 yıldır arttırılmadı. Bu sorun giderilmeden temel problem giderilmez" dedi.
Düzenlemenin uzun süreden bu yana özel hastaneler ve vakıf üniversiteleri tarafından talep edildiğini kaydeden Türk tabipler Birliği İkinci Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan da, "A grubu özel hastaneler SGK anlaşmalı olduğu zaman hastalardan, tedavi ücretinin yüzde 70’i oranında fark alıyordu.
Bu oranı almaları şart değildi ancak istedikleri zaman alabiliyorlardı. Ancak SGK’nın ameliyat ve tedavi için ödediği rakamlar gerçekçi rakamlar değil. Yani bir muayene ücretine 35 TL verdiğinde bunun içinde birçok tetkik de yer alıyordu. Bu nedenlerden dolayı bu zammı uzun zamandan beri istiyorlardı" dedi.  
CHP'Lİ TOPRAK'TAN ELEŞTİRİ
Yeni uygulamayı eleştiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, düzenlemeyle birlikte yurttaşların Anayasal güvencesi olan sağlığın tamamen bir rant kapısına dönüştürüldüğünü belirtti. Toprak, şunları ifade etti:
"Önce “Yeşil Kartları” iptal eden, gelirine göre tedavi ücretleri getiren iktidar, bir yandan da sürekli olarak arttırdığı “Katkı Payları” ile yurttaşlara darbe indirdi. Bugün gelinen noktada iktidar yaptığı son düzenlemeyle fark ücretlerini reform başladığı günden bu yana üç kat yükseltmiş oldu.
Bu açık bir deyişle "Parası olana sağlık, "Paran yoksa öl" uygulamasıdır. Halkı her alanda göz boyamalarla aldatan Ak Parti iktidarının sağlık gibi yaşamsal hizmeti sosyal güvencesi olduğunu söylediği milyonlarca yurttaşımıza “Paralı” hale getirmesi vicdansızlıktır."



1 Mart 2012 Perşembe

İntibak yasası TBMM'den geçtiTBMM Genel Kurulunda, 2000 yılı öncesi emekli aylıklarında yaşanan farklılığı gidermeyi amaçlayan ve kamuoyunda “intibak” olarak bilinen tasarı, kabul edilerek yasalaştı. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 2000 yılı sonrası gösterge esaslı sistemden, gelişme hızından pay alınan bir sisteme geçilmesiyle gelişme hızından pay alamayan emeklilerin intibakını düzenliyor. İntibak düzenlemesinden emeklinin yanı sıra malullük ve ölüm aylığı alan kişiler de yararlanacak. 2000 yılı öncesinde gösterge sistemine göre bağlanan malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları ile bu tarihten önce malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken bu tarihten sonra ölen sigortalıların ölüm aylıkları, asgari aylık kontrolü yapılmaksızın, gayrisafi yurt içi hasıla sabit fiyatlarla, gelişme hızı kullanılarak yeniden hesaplanacak. Aylıklar, Aralık 1999'da yürürlükteki gösterge ve üst gösterge tablosundan sigortalı için belirlenen mevcut gösterge rakamı ile aynı dönemde yürürlükte bulunan memur aylık katsayısı esas alınarak hesaplanacak. Malullük aylığında; gösterge tablosundan aylık hesaplanan için yüzde 60, sigortalının, başkasının bakıma muhtaç olması halinde yüzde 70, üst gösterge tablosundan aylık hesaplanan için ise Aralık 1999'da yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına göre yüzde 59,9 ile yüzde 50 arasında belirlenen taban aylık bağlama oranı esas alınacak. Yaşlılık ve ölüm aylıklarında; gösterge tablosundan aylık hesaplanan için yüzde 60, üst gösterge tablosundan aylık hesaplanan için ise Aralık 1999'ta yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına göre yüzde 59,9 ile yüzde 50 arasında belirlenen taban aylık bağlama oranı baz alınacak. Bu şekilde belirlenen taban aylık bağlama oranları, sigortalının tahsis talep tarihi veya ölüm itibariyle kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra doldurduğu her tam yaş için ve 5 bin günden fazla ödediği her 240 günlük malullük, yaşlık ve ölüm sigortaları primi için 1'er artırılacak. Malullük, yaşlılık ve ölüm aylığının aylık bağlama oranı yüzde 85'ten fazla olamayacak. Sigortalının, Aralık 1999 ödeme dönemi itibariyle aylığı, belirtilen gösterge rakamı, memur aylık katsayısı ve aylık bağlama oranının çarpımıyla belirlenecek. Hesaplanan aylık tutarı, yüzde 5,9 oranında artırılarak Ocak 2000'e, 2000 yılı Ocak ayı için bu şekilde hesaplanan aylık tutar ise 7,13326594120697 çarpanı kullanılarak Ocak 2008'e taşınacak. Bu şekilde hesaplanan aylık tutarı da Ocak 2008'den başlayarak Ocak 2013 dönemine kadar, sigortalılara ödenen aylıklara uygulanan aylık artışlarıyla yükseltilecek Hesaplanan aylık tutarın, sigortalı veya hak sahiplerine Ocak 2013 döneminde ödenen aylık tutarın altında kalması halinde mevcut aylıklar ödenmeye devam edecek. Hesaplanan aylıklar için geriye dönük herhangi bir ödeme yapılmayacak. Sözleşme aylıklarını 2000 yılı Ocak ayı başından sonra borçlanma yapmak suretiyle tam aylığa yükseltenler ile devir alınacak sandıklardan aylık alanlara, devir tarihinden sonra intibak hükümleri uygulanmayacak. Yasa, 1 Nisan-30 Haziran 2002 döneminde yürürlükte bulunan gelir basamakları esas alınarak hesaplanan aylıkların, aynı gelir basamakları üzerinden yeniden hesaplanması ve oluşan olumsuzluğun giderilmesini de amaçlıyor. -Biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulanacak- İlaçtan alınan katkı payı yüzde 10-20 yerine, yüzde 1-20 olarak uygulanacak. Halen yüzde 10 olarak uygulanan alt sınır yüzde 1'e çekilerek, esneklik sağlanması hedefleniyor. Vücut dışı protez ve ortezler ile ayakta tedavide sağlanan ilaçlarda alınacak katkı payını yüzde 1'e kadar indirmeye, SGK'nın teklifi üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yetkili olacak. Yasayla, kişilerin sağlık hizmetine gitmediği halde gitmiş gibi gösterilerek SGK tarafından yapılan usulsüz ve yersiz ödemelerin önlenmesi amacıyla “biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulaması” yapılmasına imkan tanınıyor. İşten çıkardıkları personeli, 10 gün içinde “sigortalı işten ayrılış bildirgesi” ile bildirmeyen işverenlere her bir sigortalı için uygulanan “asgari ücret tutarındaki” ceza, “asgari ücretin onda 1'i tutarına” düşürülüyor. Bu ceza, işverenlerin tutmakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri ibraz etmemesi halinde verilecek ceza tutarını geçmeyecek. SGK'na aktarılmaları daha önceki düzenlemelerde yer alan banka personel sandıklarının 2 yıl olan devir süresi, 4 yıla çıkarılıyor. İntibakla ilgili düzenleme 2013 yılı Ocak ayı ödeme döneminde, diğer düzenlemeler ise yasanın yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.

İntibak yasası TBMM'den geçti


A.A.

TBMM Genel Kurulunda, 2000 yılı öncesi emekli aylıklarında yaşanan farklılığı gidermeyi amaçlayan ve kamuoyunda “intibak” olarak bilinen tasarı, kabul edilerek yasalaştı.



Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 2000 yılı sonrası gösterge esaslı sistemden, gelişme hızından pay alınan bir sisteme geçilmesiyle gelişme hızından pay alamayan emeklilerin intibakını düzenliyor.

İntibak düzenlemesinden emeklinin yanı sıra malullük ve ölüm aylığı alan kişiler de yararlanacak.

2000 yılı öncesinde gösterge sistemine göre bağlanan malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları ile bu tarihten önce malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken bu tarihten sonra ölen sigortalıların ölüm aylıkları, asgari aylık kontrolü yapılmaksızın, gayrisafi yurt içi hasıla sabit fiyatlarla, gelişme hızı kullanılarak yeniden hesaplanacak.

Aylıklar, Aralık 1999'da yürürlükteki gösterge ve üst gösterge tablosundan sigortalı için belirlenen mevcut gösterge rakamı ile aynı dönemde yürürlükte bulunan memur aylık katsayısı esas alınarak hesaplanacak.

Malullük aylığında; gösterge tablosundan aylık hesaplanan için yüzde 60, sigortalının, başkasının bakıma muhtaç olması halinde yüzde 70, üst gösterge tablosundan aylık hesaplanan için ise Aralık 1999'da yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına göre yüzde 59,9 ile yüzde 50 arasında belirlenen taban aylık bağlama oranı esas alınacak.

Yaşlılık ve ölüm aylıklarında; gösterge tablosundan aylık hesaplanan için yüzde 60, üst gösterge tablosundan aylık hesaplanan için ise Aralık 1999'ta yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına göre yüzde 59,9 ile yüzde 50 arasında belirlenen taban aylık bağlama oranı baz alınacak.

Bu şekilde belirlenen taban aylık bağlama oranları, sigortalının tahsis talep tarihi veya ölüm itibariyle kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra doldurduğu her tam yaş için ve 5 bin günden fazla ödediği her 240 günlük malullük, yaşlık ve ölüm sigortaları primi için 1'er artırılacak.

Malullük, yaşlılık ve ölüm aylığının aylık bağlama oranı yüzde 85'ten fazla olamayacak.

Sigortalının, Aralık 1999 ödeme dönemi itibariyle aylığı, belirtilen gösterge rakamı, memur aylık katsayısı ve aylık bağlama oranının çarpımıyla belirlenecek.

Hesaplanan aylık tutarı, yüzde 5,9 oranında artırılarak Ocak 2000'e, 2000 yılı Ocak ayı için bu şekilde hesaplanan aylık tutar ise 7,13326594120697 çarpanı kullanılarak Ocak 2008'e taşınacak. Bu şekilde hesaplanan aylık tutarı da Ocak 2008'den başlayarak Ocak 2013 dönemine kadar, sigortalılara ödenen aylıklara uygulanan aylık artışlarıyla yükseltilecek

Hesaplanan aylık tutarın, sigortalı veya hak sahiplerine Ocak 2013 döneminde ödenen aylık tutarın altında kalması halinde mevcut aylıklar ödenmeye devam edecek. Hesaplanan aylıklar için geriye dönük herhangi bir ödeme yapılmayacak.

Sözleşme aylıklarını 2000 yılı Ocak ayı başından sonra borçlanma yapmak suretiyle tam aylığa yükseltenler ile devir alınacak sandıklardan aylık alanlara, devir tarihinden sonra intibak hükümleri uygulanmayacak.

Yasa, 1 Nisan-30 Haziran 2002 döneminde yürürlükte bulunan gelir basamakları esas alınarak hesaplanan aylıkların, aynı gelir basamakları üzerinden yeniden hesaplanması ve oluşan olumsuzluğun giderilmesini de amaçlıyor.



-Biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulanacak-



İlaçtan alınan katkı payı yüzde 10-20 yerine, yüzde 1-20 olarak uygulanacak. Halen yüzde 10 olarak uygulanan alt sınır yüzde 1'e çekilerek, esneklik sağlanması hedefleniyor. Vücut dışı protez ve ortezler ile ayakta tedavide sağlanan ilaçlarda alınacak katkı payını yüzde 1'e kadar indirmeye, SGK'nın teklifi üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yetkili olacak.

Yasayla, kişilerin sağlık hizmetine gitmediği halde gitmiş gibi gösterilerek SGK tarafından yapılan usulsüz ve yersiz ödemelerin önlenmesi amacıyla “biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulaması” yapılmasına imkan tanınıyor.

İşten çıkardıkları personeli, 10 gün içinde “sigortalı işten ayrılış bildirgesi” ile bildirmeyen işverenlere her bir sigortalı için uygulanan “asgari ücret tutarındaki” ceza, “asgari ücretin onda 1'i tutarına” düşürülüyor. Bu ceza, işverenlerin tutmakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri ibraz etmemesi halinde verilecek ceza tutarını geçmeyecek.

SGK'na aktarılmaları daha önceki düzenlemelerde yer alan banka personel sandıklarının 2 yıl olan devir süresi, 4 yıla çıkarılıyor.

İntibakla ilgili düzenleme 2013 yılı Ocak ayı ödeme döneminde, diğer düzenlemeler ise yasanın yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.

19 Ocak 2012 Perşembe

Üçüncü Yargı paketi açıklandı


Üçüncü Yargı paketi açıklandı

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, yargı hizmetlerinin daha etkin, süratli ve verimli sürdürülebilmesi amacıyla getirilen yenilikleri içeren 3. Yargı paketini açıkladı. Yeni tasarının yüze yakın maddeden oluşurken, ceza, icra-iflas, idari yargı ile basın ve ifade özgürlüğü alanlarında düzenlemeler yapıldığını kaydetti.

İşte yeni yargı paketindeki en önemli değişiklikler;
ALKOLLÜ ARAÇ KULLANANLAR ADLİYEYE SEVKEDİLEMEYECEK

Ehliyetsiz veya alkollü araç kullananlar adliyeye sevk edilmeyecek. Savcılar yerine kaymakamlık ve valiliklerce idari para cezası verilecek.
BORCUNU ÖDEYEMEYEN HAPSE GİRMEYECEK

Karşılıksız çek keşide edenlere (düzenleyen) hapis veya para cezası verilmeyecek. Sadece çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı uygulanarak borcunu ödeyemediği için kimse hapse girmeyecek. Böylece yargının iş yükünün azaltılacak.

İLK KEZ KAÇAK ELEKTRİK KULLANIMINA HAPİS YOK

Kaçak elektrik kullanımı ‘karşılıksız yararlanma” suçuna dönüştürülecek. Bu suça ilişkin 2 yıldan 5 yıla kadar olan ceza miktarında değişiklik olmayacak. Borcun faiziyle ödenmesi durumunda hapis cezası verilmeyecek. Ancak bu cezasızlık hali suçun ilk kez işlenmesi halinde uygulanacak. 5 yıl içinde suçun tekrarlaması halinde kişi hapisle cezalandırılacak.
MOLOTOFKOKTEYLİ SİLAH SAYILACAK

Adalet Bakanlığı’nın yaptığı düzenlemeler arasında dikkat çeken bir diğer konuysa molotofkokteyli. Daha önce silah ve patlayıcı madde kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunda uygulamada tereddütler bulunan molotofkokteyli yeni düzenlemeyle silah ve patlayıcı madde kapsamına alınarak uygulama birliği sağlanacak.
BIÇAK PARASI RÜŞVET SAYILACAK

Yolsuzlukla daha etkin bir mücadele için yapılan değişiklerde ise, kamu görevlilerinin ’görevi kötüye kullanma’ suçu, ’rüşvet’ suçuna dönüştürülüyor. Yapılan düzenlemeyle icra memurunun görevini yapması, doktorun ameliyat yapması, tapu memurunun işlemleri hızlandırması için para alma eylemleri rüşvet suçunu oluşturacak. Ceza uygulamasında ise, görevi kötüye kullanma suçunun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapisken, rüşvet suçunun cezası ise 4 yıldan 12 yıla kadar hapis şekline dönüştürüldü.
ÖRGÜT ÜYELİĞİ SUÇLARI YARIYA İNECEK

Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyenler kişilerin işledikleri esas suç dışında, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı da cezalandırılıyordu. Yeni tasarıyla örgüte üye olmak suçundan doları verilecek cezaların yarı oranında indirilmesinin ön görülüyor. Örgüte bilerek ve isteyerek yardım edenler için; örgüte üye olmak suçundan dolayı verilecek cezanın, yapılan yardımın niteliğine göre üçte ikisine kadar indirilebilecek.
HACİZ İHALELERİNE ELEKTRONİK ORTAMDAN TEKLİF VERİLEBİLECEK

Hacizli malların elektronik ortamda ihaleye çıkarılarak satılabileceği bir sistem ile hacizli mal satış prosedürünün yeniden düzenlenecek. Elektronik ortamda yapılacak satış sayesinde, satışa herkesin elektronik ortamda teklif verme imkanı getirilecek.
İCRA DAİRELERİNİN PARAYLA TEMASI KESİLECEK

İcra dairelerinin parayla temasının zorunlu haller dışında kesilerek her türlü nakdi tahsilat ve ödemelerin artık banka aracılığıyla yapılacak. Tahsilatların, icra daireleri adına bankalarda açılan hesaba yatırılacak.
HACİZDE ASGARİ ÜCRET UYGULAMASI

Borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu eşyaların haczedilemeyecek. Para, kıymetli evrak, altın, gümüş veya antika, değerli taş, madeni süs eşyası gibi kıymetli şeyler ile aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda bunlardan biri haczedilebilecek. Haczedilen malların toplam değerinin aylık asgari ücretin beş katının altında kalması (4 bin 432 TL) halinde bu malların muhafazası için yapılan giderler dikkate alınarak, bu malların bulunduğu yerde bırakılmasının daha uygun olacağı değerlendirildi.
ÖMÜR BOYU SABIKA ORTADAN KALDIRILACAK

3. Yargı Paketi vatandaşın ömür boyu sabıkalı kalma durumunu da ortadan kaldırıyor. Yeni düzenlemeyle adli sicil arşiv kayıtları; kural olarak 5 yıl, yüz kızartıcı veya devlete karşı işlenen suçlarda 15 yıl, her halükarda 30 yıl geçmesiyle silinecek. Mevcut uygulamada ise adli sicil arşiv kayıtları kişinin ölümü veya 80 yıl geçmesiyle ancak silinebiliyordu.
TUTUKLAMA KARARI VERİLMESİ ZORLAŞTIRILACAK

Tutuklama kararı verilmesinin de zorlaştırılması hedefleniyor. Yeni düzenlemeyle tutuklamaya, tutuklamanın devamına, tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda hukuki ve fiili nedenlerle gerekçelerinin gösterileceği düzenlendi. Düzenlemeyle birlikte verilen kararlarda; kuvvetli suç şüphesi, tutuklama nedenlerinin varlığı, tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça yazılacak.

SAVUNMA HAKKI GENİŞLETİLECEK

Özel yetkili mahkemelerde savunma hakkının kullanımı da genişletiliyor. Böylece özel yetkili savcılarca yürütülen soruşturmalarda, şüphelinin ifade tutanağına, bilirkişi raporuna, diğer bir kısım adli işlemlerle elde edilen delillere ilişkin olarak en fazla 3 ay süreyle gizlilik kararı verilebilecek. CMK ve TMK’da yer alan bazı özel soruşturma ve kovuşturma usullerinde şüpheli ve sanık lehine iyileştirmeler de yapılıyor. Kovuşturma aşamasında; esas hakkındaki savunmasını yapmak üzere sanık ve müdafisine hakim tarafından verilen süre sınırlaması kaldırılıyor.
YAYIN DURDURMA HÜKMÜ YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILACAK

Yeni Yargı paketinde basın ve ifade özgürlüğüne yönelik düzenlemeler de yer alıyor. Yapılan değişikliklerle ileriye dönük yayın durdurma olmayacak. Mevcut uygulamada, terör örgütünün faaliyetleri çerçevesinde; suç işlemeye alenen teşvik, işlenmiş olan suçları ve suçlularını övme, terör örgütünün propagandasını içeren süreli yayınlar ileriye dönük olarak 15 günden bir aya kadar durdurulabiliyordu. Düzenlemeyle, yayınların durdurulmasına ilişkin bu hüküm yürürlükten kaldırılıyor.

Hakkında yasaklama ve toplatma kararı verilmiş olan yayınlarla ilgili olarak belli bir sürede bu yayınlar hakkında mahkemelerce yeni bir yasaklama veya toplatma kararı verilmemiş olması durumunda, daha önceden verilmiş olan tüm toplatma kararları hükümsüz hale getiriliyor.
6 BİN DOSYA İKİ YILDA KARARA BAĞLANACAK

İdari dava dairelerinde bekleyen dosyaların iki yılda bitirilmesinin hedeflenmesi için yapılan değişiklik ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 3 yıllık geçici bir süre için sürekli çalışabilecek şekilde yeniden düzenleniyor. Düzenlemeyle İdari Dava Daireleri’nde bekleyen 6 bin temyiz dosyası iki yıl içinde tamamen karara bağlanacak.
PETROL BORU HATLARI KORUMA KAPSAMINA ALINIYOR

3. Yargı Paketi’nde petrol boru hatlarının da önemi artarak koruma altına alınıyor. Petrol boru hattı üzerinden bir hırsızlık yapılması durumunda mevcut yasada 3 yıldan 7 yıla kadar, örgütlü ise 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası uygulanıyordu. Tasarı ise, 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasının yanında, hırsızlığı gerçekleştirenlerin örgütlü bir şekilde hareket ettiklerinin tespit edilmesi durumunda bu ceza 7.5 yıldan 18 yıla yükseliyor. Petrol boru hattına zarar verilmesi ise, mevcut düzenlemede 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası içerirken, tasarıyla bu ceza 4 yıldan 12 yıla kadar çıkarılıyor.
BAZI SUÇLAR 'KABAHAT' OLACAK

Bazı fiiller suç kapsamından çıkarılarak “kabahat”e dönüştürülecek. Yurda kaçak girip yakalananlar, sınır dışı edildiği halde tekrar yurda girmek isteyen yabancılar, belge almadan seyahat acenteliği yapanlar ile belge almadan turist rehberliği yapanlar hakkında hapis cezası yerine mülki amir tarafından para cezası verilecek.
DİLEKÇE İÇİN MAHKEMEDE BEKLEMEYE SON

Artık vatandaşlar dilekçe vermek için mahkemede beklemeyecek. İdare mahkemelerinde her türlü dilekçelerin, hakimi beklemeden, oluşturulacak evrak bürolarına teslim edileceğini ve vatandaşlara dilekçenin evrak ve tarihini gösteren ücretsiz bir belge verileceğini ifade ederek, “Şu anda bir dilekçe vermek, dosyanıza bir delil sunmak isterseniz, hakimi bulmak, oturumdaysa oturumun bitmesini beklemek zorundayken, şimdi gidip ilgili büroya belgenizi sunup ‘alındı’ belgenizi alarak, anında işinizi bitirebileceksiniz” dedi.
2 MİLYON DOSYA SİLİNECEK

Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in açıkladığı ile yargının hızlandırma paketinden 2 milyon dosya etkilenecek. Bu dosyalarla ilgili veriler şöyle:

Karşılıksız çek keşide etmekten kaynaklanan dosya sayısı: 600 bin Ön ödeme kapsamına girecek dosya sayısı: 65 bin
Elektirik hırsızlığından gelen yıllık dosya sayısı: 70 bin
Elektrik hırsızlığından Yargıtay’daki toplam dosya sayısı: 53 bin
Suç olmaktan çıkan fililere ilişkin dosya sayısı: Bin 500
Kabahat sayısı: 260 bin
İcra dosyası sayısı: 1 milyon
Kaynak : Hürriyet

25 Aralık 2011 Pazar

Yeşil kartlılara önemli uyarı



Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih Acar, yeşil kart kullanıcılarına önemli bir uyarı yaptı.


Yeni yıldan itibaren vize tarihi biten yeşil kartların gelir durumuna göre prim ödeyeceklerini söyleyen Acar, 2012 yılı içinde vize tarihi biten yeşil kartların 1 ay içinde gelir testine başvuru mecburiyeti bulunduğunu açıkladı.

GELİR TESTİ YAPTIRMAYANLAR ASGARİ ÜCRETİN 2 KATI ÜZERİNDEN PRİM ÖDEYECEKLER

Acar, gelir testi yapmayanların asgari ücretin iki katı üzerinden prim ödemek zorunda kalacağını söyledi. Bu rakam aile bireyleri başına 100 liradan fazla prim yatırma anlamına gelecek. SGK Başkanı Acar, Kurum binasında yaptığı basın toplantısında yeşil kartlılarla ilgili önemli açıklamalar yaptı.

1 OCAK'TAN İTİBAREN SGK ÇATISI ALTINA GİRECEKLER

"Yeşil kartlılarımız hiç endişe etmesin onları mağdur edecek uygulama söz konusu olmayacak" diyen Acar, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren 9.1 milyon yeşil kartlı kişinin genel sağlık sigortalısı olarak SGK çatısı altına gireceklerini belirtti.
Yeşil kartlılar, tutuklu ve hükümlüler, er erbaş ve yedek subay ile banka sandıklarının SGK'ya aktarılmasıyla 74 milyon vatandaşın GSS çatısı altına girmiş olacağına dile getiren Acar, yeşil kartlıların vize süreleri dolana kadar yine aynı şekilde sağlık imkanlarından yararlanmaya devam edeceklerini belirtti.
Acar'ın verdiği bilgiye göre vize süreleri dolan yeşil kartlılar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları'na gidecekler. Gelir testi yapılacak. Sosyal Yardım Bilgi Sistemi adı altında sistem var. Puanlama formülü adı altında 13 kurumdan 28 sorgulama yapmak suretiyle yeşil kart alıp almayacağı kontrol edilecek. Sorgulamalar 3'er aylık dönemlerde otomatik olarak devam edecek. Sorgulama sonunda kişilerin gelir düzeyleri asgari ücretin 3'te 1'inden az ise sağlık hizmetlerinden ücretsiz almaya devam edecekler. Bir hanede 4 kişi varsa bu 4 kişinin elde ettiği gelir toplanacak 4'e bölünecek. Çıkan rakam asgari ücretin 279 liradan az ise sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam edecekler. 279 liranın üzerinde ise 34 lira ödeyecek. Asgari ücretin iki katı üzerindeyse 100 lira ödeyecek.

HERKES TESCİL ALTINA GİRECEK

Vatandaşların gelir testi sonucuna göre prim ödemek zorunda olduklarını belirten Acar, vakıflara müracaat edip gelir testini yaptırmazlarsa asgari ücretin 2 katı üzerinden prim ödemek zorunda kalacaklarını aktardı. Acar, "Yeşil kartlı ve 1 milyon 700 bin kişinin 1 ocak tarihini özellikle takip etmesini önemsiyoruz. Herkes tescil altına girmiş olacak. Gelir düzeylerine göre sağlık imkanlarından yararlanmaya devam edecek. Yeşil kartlılarla ilgili sorun yok ama örneğin Mayıs 2012'de vizesi dolmuşsa SYDV'ye giderek SOYBİS üzerinden tarama yapmazsa geleri asgari ücretin iki katı şeklinde algılanacak." dedi.
Ölen sigortalılar üzerinden yersiz sağlık yardımları da tarihe karışacağını dile getiren Başkan Acar, "Öldüğünü bizim sistem görmediği için hak etmeyenler sağlık hizmeti alıyordu. MERNİS üzerinden kontrol edebilecek. Programlar birbirini kontrol edemediği için bir kişi birden fazla kişi üzerinden sağlık hizmeti alabiliyordu." şeklinde konuştu.

1 MİLYON 700 BİN KİŞİYE MEKTUP

Herhangi bir sağlık kaydı olmayan 1 milyon 700 bin kişiye mektup hazırladıklarını ve genel sağlık sigortası için gelir testine davet edildiğini söyleyen Acar, "1 milyon 700 bin kişiye mektup göndermek suretiyle hak ve yükümlülüklerini hatırlatacağız. Bir kısmı özel sigortalı olabilir, bir kısmı yeşilkarta müracaat edememiş kişi de olabilir. Ocak ayı içinde kişilere mektup göndererek mükellefiyetlerini hatırlatacağız." değerlendirmesi yaptı.